Dolar
32.58
Euro
35.05
Altın
2,345.26
ETH/USDT
3,138.50
BTC/USDT
64,411.00
BIST 100
9,799.78
Politika

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: 24 Haziran seçimi bir parti seçimi değildir

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "24 Haziran seçimi bir parti seçimi değildir, kişisel kavga alanı değildir, kişisel koltuk arayışı seçimleri değildir. Bu seçimler, 'söz konusu vatansa gerisi teferruattır' seçimidir." dedi.

24.04.2018 - Güncelleme : 24.04.2018
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: 24 Haziran seçimi bir parti seçimi değildir Fotoğraf: AA/Emin Sansar

TBMM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Adıyaman'da meydana gelen depremde yaralananlara acil şifa diledi.

"Ben Gazi Meclis, onlar aksak Meclis diyor"

TBMM'deki konuşmasını yaparken, özellikle iktidar kanalında büyük rahatsızlık duyulduğunu savunan Kılıçdaroğlu, neden rahatsız olduklarını bildiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Ben Meclisi savunuyorum, onlar tek adamı savunuyor. Ben Meclise Gazi Meclis diyorum, onlar aksak Meclis diyorlar. Ben her kesimin TBMM'de temsil edilmesini istiyorum onlar darbe yasalarının arkasına saklanıp yüzde 10 seçim barajı getirerek birilerinin Meclise gelmesini engellemek istiyorlar." diye konuştu.

TBMM'nin bir cuma günü açıldığına ve orada bütün tarafların olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, 19 Mart 1920'de Heyet-i Temsiliye Reisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir bildiri yayımladığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bu genelgenin 6 maddesinde, "Bu Meclis üyeliğine, her parti, zümre, cemiyet tarafından aday gösterilmesi caiz olduğu gibi, her ferdin de bu mukaddes çalışmaya fiilen katılmak için bağımsız adaylığını, istediği mahalde ilan etme hakkı vardır." hükmüyle herkese kapının açıldığını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, "Bu ne demek, Büyük Millet Meclisi, hiç kimsenin dışlanmadığı, doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi, kimsenin kimliğinden, inancından, yaşam tarzından ötürü dışlanmadığı, bayrak, vatan sevgisi olan, birlikte yaşama iradesini ortaya koyan herkesi Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında davet etmiştir Gazi. Ben aynı duyguları dün ifade ettim." diye konuştu.

"Aynı kararlılıkla karşı çıkacağız"

Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulundaki dünkü konuşmasında, 15 Temmuz darbe girişimine karşı parlamentoda mücadele veren 107 milletvekiline şükranlarını sunduğunu ancak bu darbe girişimini fırsata çevirerek, 20 Temmuz sivil darbe yapmanın da kötü olduğunu, o darbeye izin verenlerin de çocuklarına kötü bir miras bırakacaklarını söylediğini anımsattı.

Bunu söylediği için AK Parti'lilerin kendisine kızdığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Ben söylemezsem görevimi yapmış olur muyum, sorumluluğumun gereğini yerine getirmiş olur muyu? Hayır. Biz 15 Temmuz darbe girişimine karşı nasıl yüreklice tavır aldıysak 20 Temmuz darbe girişimine de aynı kararlılıkla karşı çıkacağız." dedi.

"Seçimler kişisel kavga alanı değildir"

Kılıçdaroğlu, önlerinde seçimler olduğuna işaret ederek, 24 Haziran seçimlerinin bir parti seçimi, kişisel kavga alanı, kişisel koltuk arayışı seçimleri olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bu seçimlerin "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" seçimi olduğunu belirtti.

Kişisel olarak hiçbir beklentisinin olmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Çok şükür evim var, mütevazı evimde oturuyorum, aylığım var, çocuklarım büyüdü. Ama benim derdim ülke, Türkiye, bayrağım, vatanım. Vatanımda herkesin huzur içinde yaşamasını istiyorum." dedi.

"Cumhurbaşkanlığını alacağız"

Kılıçdaroğlu, geniş bir ittifakı ve birlikteliği sağlamak zorunda olduklarına değinen Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün genelgesinin 6. maddesinde olduğu gibi herkesin, parlamentoda bir şekliyle yerini alması gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

" Hiç kimseyi dışlamadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden, biz Cumhuriyetin kuruluşunda hangi değerler söz konusuysa 24 Haziran'a giderken aynı değerleri savunmak, aynı şekilde hareket etmek zorundayız. Çünkü devleti, adaleti kirlettiler, devlette adalet yok. Adalet mülkün, devletin temelidir. Adaleti yok ederseniz devleti çökertirsiniz. Kirlenen devleti temizlemek, Cumhuriyetin kurucu ayarlarına yeniden dönmek için beraber mücadele etmek zorundayız. Dönem sen, ben dönemi değildir. 

Dönem, A, B Partisi dönemi değildir. Dönem vatanı kurtarmak, beraber hareket etme dönemidir. Bütün siyasi partilerin liderlerine sesleniyorum; biz her türlü özveride bulunmaya hazırız. CHP olarak, Türkiye'nin aydınlığa çıkması için her türlü özveride bulunuyoruz ve bulunmaya da hazırız. Biz ülkemizi seviyoruz. Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Benim gibi düşünmeyen insanın da düşüncesini özgürce ifade edeceği bir Türkiye istiyoruz. Biz üniversiteleri susturulan değil, üniversiteleri bilgi üreten Türkiye istiyoruz. Vatandaşın korku içinde olduğu Türkiye değil cadde, sokağında, parkında, fabrikasında, evinde huzur içinde ve korkusuzca yaşamasını istiyoruz. Bunları sağlamak zorundayız. Bunları sağlamak için demokrasi için kimler bir araya geliyorsa birlikte hareket etmek zorundayız. Biz önce 301'i aşacağız sonra yüzde 60 ile cumhurbaşkanlığını alacağız."

"Haziran ayı bayram ayı olacak"

Bu nedenle haziran ayında herkese görev düştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, "Bugün hava çok güzel, eğlenmeye gidelim", "Yaz geldi tatile gidelim" deme lükslerinin bulunmadığını anlattı. 

Kılıçdaroğlu, ülkeyi, bayrağını seven herkesin sandığa büyük onur ve gururla gideceğini, "Ben Gazi'nin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin tekrar kurucu ayarlarına dönmesi için onurumla, gururumla oyumu verdim." diyeceğini vurguladı.

Haziran ayının bir bayram ayı olacağını da dile getiren Kılıçdaroğlu, "Haziran ayı, mevsimin ilk meyvelerin verildiği aydır, kiraz ayıdır, karanlığın az aydınlığın fazla olduğu aydır. Umudun adıdır. Haziran ayı beklentilerimizin gerçekleşeceği aydır. Diktatörleri yolcu edip, demokrasiyi getireceğimiz aydır." dedi.

"Sana tarih kitabı göndereyim"

Kılıçdaroğlu, hafta sonu Silifke'de Yörük Türkmen Çalıştayı'na katıldığını hatırlatarak, Yörük Türkmen geleneğinin önemine işaret etti. 

Yörük Türkmenlerini "Türkiye'nin çimentosu" olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, onlarla beraber olmaktan onur, gurur duyduğunu dile getirdi.

Kadim Anadolu kültürünün yaşatıldığı Yörük Türkmen çadırlarının zulme, zalime karşı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu çadırların Dadaloğlu'nun, Köroğlu'nun, Yörük Ali Efe'lerin, Kuvayimilliyecilerin çadırı olduğunu vurguladı.

Kemal Kılıçdaroğlu, Yörüklerin ve Türkmenlerin zulme ve baskıya tarihin her döneminde karşı çıktığını ifade ederek, "Zulme ve baskıya karşı çıkanların benim başımın üstünde yeri vardır. Bugün Bay Recep diyor ki 'Vay efendim Kılıçdaroğlu gitti, orada konuştu.' Evet konuştum. 'Efendim, Yörüklere, Türkmenlere zulüm yapıldı.' Evet yapılmış. Sen tarih bilmiyorsan ben ne yapayım? Sana tarih kitabı göndereyim, oku o zaman." diye konuştu.

"Gelin yeniden cumhuriyeti inşa edelim"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, amaçlarının "söz konusu vatansa gerisi teferruattır" ilkesi olduğunu belirterek, "Ben, bu ülkenin bütün milliyetçi, ülkücü demokratlarına, bütün muhafazakar demokratlarına, bütün liberal demokratlarına, bütün sosyal demokratlarına, bütün sosyalistlerine sesleniyorum; gelin yeniden cumhuriyeti inşa edelim. Birlikte olalım." diye seslendi. 

"Muhtarlık demokrasinin temel taşı"

Konuşmasının bir bölümünü muhtarlara ayıran Kılıçdaroğlu, muhtarların geniş kapsamlı bir yasal düzenlemeye ihtiyacı olduğunu savundu. 

Kılıçdaroğlu, bugüne kadar muhtarlara gerekli önem ve değerin verilmediğini ileri sürerek, CHP'nin muhtarlık kurumunu demokrasinin ana omurgası haline getirmek için hazırladığı çalışmayı anlattı. 

Bunun ilk koşulu olarak muhtarlarla ilgili yasal düzenlemenin yapılması gerektiğine işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Niye muhtarların bir temel kanunu yok? 105 maddeden oluşan muhtarlık kanun taslağı hazırladık. Bunu bütün muhtar arkadaşlarımıza gönderecek, görüşlerini alacak, gelen önerilerle bunu düzelteceğiz. Ve bize yetki verirseniz muhtarlık temel kanunu çıkaracağız. Muhtarlar demokrasinin ana omurgası olacaklar." diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, hazırladıkları taslak hakkında bilgi verdi. 

Muhtarlık seçimleri için de birleşik oy pusulası esası getireceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, devlet tarafından yapılan muhtarlık evleri kuracaklarını, muhtarların burada hizmet vereceğini bildirdi.

Muhtarlara çalışmalarında yardımcı olmak üzere belediyeler veya il özel idarelerince birer kişinin görevlendireceğini anlatan Kılıçdaroğlu, bu kişilerin aylıklarının da muhtarlık bütçesi oluşuncaya kadar yine belediyeler veya il özel idaresince ödeneceğini kaydetti.

Türkiye Muhtarlar Birliği'nin yasal olarak oluşturulacağını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Muhtarlığı bir kurum olarak düşünüyorsak onu güçlendirmemiz lazım. Muhtarlığın bir bütçesinin olması lazım. Muhtar o bütçe dolayısıyla bir harcama yaptığı zaman da kamu otoritesine hesap vermek durumunda kalsın. Muhtarın bütçesi nereden oluşacak? O mahallenin muhtarlığı çevresindeki konutlardan alınan emlak vergisinin belli bir payının muhtarlığa tahsil edilmesi lazım ve muhtarın kendi bütçesini oluşturması lazım. Mühür veriyorsun muhtara, aylık da veriyorsun, seçimle geliyor. Ama diyorsun ki 'Sen kendi kaderini kendin belirle, sana para vermiyorum'. Olmaz. Muhtarlık bütçesi çok önemli."

Öte yandan, toplantıda CHP Yerel Yönetimler Genel Başkan Yardımcılığı'nca hazırlanan "Gerçek Demokrasi İçin Muhtarlık Sistemi ve Muhtarlarımız" başlıklı kitapçık da katılımcılara dağıtıldı.

Muhabir: Meltem Öztürk-Mehmet Tosun-Seval Güler

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın